Sünnete Bağlı Sorunlar

Röportajcı: Sünnet sonrasında ne gibi komplikasyonlar olabilmektedir? Prof. Dr. Koray Ağras: Sünnet sonrası komplikasyonlara literatüre göre binde iki ila elli oranında rastlamaktayız, sünnet sonrası en sık görülen komplikasyon kanamadır, kanama durumunda telaşa kapılmamalı bir süre beklenmeli, kanama durmuyorsa çocuğunda işemesine engellemeyecek şekilde penisin pansumanını açmadan bir kat daha baskılı pansuman yapılmalıdır. Kanama dışında uzamış ödem, yara açılması veya enfeksiyon gibi problemler de karşımıza çıkabilmektedir. Ödem durumunda hiçbir şey yapmaya gerek yoktur, genellikle beklemekle geçer. Enfeksiyon varsa ağızdan veya topikal antibiyotikler kullanılabilir. Yara açılması çok küçükse sorun teşkil etmez, ancak uzun bir hat açılmışsa yapışmaması için çocuğa dikiş atmak gerekebilir. Bu durumda çocukta ajite ise, dokular da çok frajil ve ödemli olduğundan küçük bebekler dışında işlemi genel anestezi ile yapılması daha uygun olacaktır. Bir diğer sorun da sünnette kalın dikiş kullanımına bağlı, dikişlerin erimesinde gecikme ve buna bağlı penis etrafında siyah noktacıkların oluşmasıdır. Bu noktacıklar yıllarca kalabilir, hatta temizlendiklerine hoş görülmeyen cilt köprülerine neden olabilirler, sünnet esnasında monopoler koter kullanımına bağlı deride nekroz veya beslenme bozukluğu sonucu cilt kaybı oluşabilir, yine penis başı veya idrar kanalı yaralanması gibi ciddi komplikasyonlar neyse ki son derece nadir de olsa görülebilmektedir. Sünnet dokusunun gereğinden fazla veya az çıkarılması ise sık karşılaştığımız bir sünnet sorunudur. Özellikle çok doku çıkarılan sünnetlerde penis derisi çok gergindir, zamanla peniste eğriliklere bile yol açabilir. Sünnet esnasında penis ucunda idrar deliğinin altındaki "frenulum" dediğimiz ince uzun bantı ve altındaki atardamarı kesersek zamanla meatus dediğimiz idrar deliği daralır ve hastanın idrar yapması sorun olabilir. Bu nedenle sünnette penis altındaki bu bant kesilmemeli. Sünnet derisi de penis başı üzerine düşmeyecek şekilde biraz gevşek bırakılmalıdır. Üzerinde durulması gereken en önemli sorunlardan birisi gömük penis dolgulardır. Göbek altı yağ dokusu bebeklerde veya hareketsiz olup sağlıksız beslenen çocuklarda çok kalın olabilir. Bu durumda penis bu yağ dokusu içerisinde değişik derecelerde gömülebilmektedir. Penis gömük olduğunda düzeltici ameliyat yapmadan sadece sünnet yapmak penisin gömülmesini engellemez. Dahası, penis yağ dokusu içerisine tekrar kaçar, sünnet hattı daralır ve penis artık dışarıya çekilse bile çıkartılamaz. Bu durumda çocuğa daha büyük bir ameliyat yapılması gerekicektir, bu nedenle gömük penis gibi bir durumda öncelikle penisi doğrultacak şekilde cerrahi teknik uygulanmalı, ardından sünnet derisi penisin üzerine yayılıp tespit edilmeli, artan doku varsa o zaman çocuk sünnet edilmelidir. Görüldüğü gibi sünnet bir çok püf noktası olan, deneyim gerektiren, hata yapıldığı takdirde ömür boyu kalıcı cinsel ve psikolojik sorunlara yol açabilen cerrahidir. Büyüklerimizin deyimiyle "Oldu da bitti maşallah" tarzı bir yaklaşımla basite alınmaması gerekilen bir işlemdir. Sık gördüğümüz sünnet hatalarının önlenmesinde en kritik nokta, sünnet öncesi muayenin ehil bir hekim hatta mümkünse çocuk ürolojisi uzmanı tarafından yapılmasıdır.

Randevu