Röportajcı: Hocam, anne ve babaların en çok merak ettiği konulardan birisi de sünnet için en uygun yöntemin ne olduğu, bu konuda görüşlerinizi alabilir miyiz? Prof. Dr. Koray Ağras: Sünnet teknikleri kabaca ikiye ayrılır. İlki cerrahi sünnet, yada halk arasında "dikişli sünnet", diğer teknik ise klipsiz sünnet yada diğer adıyla "dikişsiz sünnet". Öncelikle hangi teknik yapılırsa yapılsın, doğru teknik seçiminde en kritik nokta sünneti yapacak doktorun en tecrübeli olduğu yöntem ile sünnet yapmasıdır. Yeterli tecrübe ile her iki yöntemle tatminkar sonuçlar alınabilir. Ancak her iki yöntemin de kendine göre avantajları ve dezavantajları olduğunu bilmek lazım. Klips sünneti ülkemizde özellikle sünnet kampanyalarında poliklinik şartlarında veya muayenehanelerde yaygın kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemde sünnet derisi plastik bir klips ile sıkıştırılır ve kesilir, sıkıştırılarak yapıldığı için hiç kanama olmaz, pansuman yapılmaz, ve dikiş atılmaz. Dolayısıyla 5 ila 10 dakika gibi çok kısa sürer. Yalnız plastik klipsin yara kaynıyana kadar penis üzerinde bir ila iki gün kalması gerekir, bu sürenin sonunda hasta tekrar muayeneye çağrılarak bu klipsin keski pense ile kesilerek çıkarılması gerekmektedir ki bu bazen ağrılı bir işlem olabilir. Yeni doğan bebeklerde klips peniste kalmadan da klipsin sıkıştırma işleminden hemen sonra çıkarıldığı bazı teknikler de mevcuttur, ancak bu çok yaygın bir sünnet tekniği değildir. Klips sünnetini en önemli dezavantajı dikiş atılmadığı için sünnet sonrası yaranın açılabilme riskidir. Bu özellikle büyük bebek veya hareketli çocuklarda önemli bir sorundur, yara açılması durumunda baskılı pansuman yapılması veya dikiş atılması gerekebilir. Sünnet sonrasında ise bunları yapmak ödemli ve hassaslaşmış dokuda oldukça zordur. Ayrıca sünnet hakkında enfeksiyon klipsin içerisindeki tüp peniş başına değdiği yerde ezilme ya da sünnet hattının etrafdaki dokulara yapışması gibi sorunlar görülebilir. Cerrahi sünnette ise sünnet derisi bir bistüri veya makas yardımı ile kesilir, ardından kanama olan yerler tek tek bağlanılır veya bipolar enerji ile yakılır. Burada monopolar koter kullanılmamasına dikkat edilmelidir. En sonunda yara hattına çepeçevre kendinden eriyen neredeyse saç kılı inceliğinde dikişler atılır. Cerrahi sünnet incelik gerektirdiği için daha uzun süren bir tekniktir, işlem yarım saati bulabilir bu da en önemli dezavantajıdır. Cerrahi sünnet dediğimizde dikişli sünnette yara açılması hemen hemen hiç olmaz, cerrahi sünnet sonrasında pansuman yapılmayabilir ancak bir ya da iki gün kalacak şekilde pansuman yapılması erken dönemde görülebilecek kanamayı azaltmak açısından faydalıdır. Bebeklerde pansumanlı veya pansumansız da olsa cerrahi sünnet sonrası pipinin üzerine bez bağlanmasında sakınca yoktur. Bebeğin bezi sık sık değiştirilmesi kaydıyla çişle veya kakayla kirlense de bir sorun teşkil etmez. Cerrahi sünnetlerde bebeğin kucağa alınmasında veya bebeğin yüz üstü yatmasında bir sakınca yoktur. Klipsli sünnetlerde ile pipinin ucundaki klips nedeniyle bebeği bezlemek daha zor olmakta veya çocuğun uykuda yüz üstü dönmesi ağrıya veya komplikasyona neden olabilmektedir. Cerrahi sünnetler sonrası yapılan pansuman bezin içerisinde çişin teması ile ve çocuğun hareketiyle bir süre sonra yumuşar ve 24 ile 48 saat içerisinde kendiliğinden düşer, bu genelde sorun teşkil etmez, tekrardan pansuman yapmaya genellikle gerek kalmaz. Pansumanı düşmeyen bebeklerde 24 ile 48. saatlerde pansumanı su ile ıslatarak rahatça açmak mümkündür. Tüm bunları anlattıktan sonra bu iki cerrahi teknikten benim hangisini tercih ettiğime gelince, ben her iki tekniği de defalarca yapmış ve klips şiddetiyle ilgili gördüğüm sorunları yıllar önceki bir kongrede sunmuş bir hekim olarak klips tekniğini hastalarımda uygulamıyorum, bunun yerine dikişli tekniği, yani cerrahi tekniği öneriyorum. Neden diye sorarsanız, sünnetin uygun ve medeni şartlarda 15-20 dakika daha uzun sürmesini çok büyük bir problem olmadığını düşünüyorum, bu bir. İkincisi dikişli sünneti saydığım nedenlerle daha güvenli olduğunu düşünüyorum. Dikişli sünnet yapıp akşam eve gittiğimde daha rahat uyuyorum, bu iki. Ve üçüncü nokta da var ki çoğunlukla akla gelmeyen bir konu, cerrahi sonrası sünnet hattının iyileşmesi ile ilgili daha detaylı açıklamak gerekirse klips sünnetinde penis cildi klipsle sıkıştırıp ezmek, sonrasında da bunun iyileşmesini beklemek cerrahi prensiplere aykırı. Sağlıklı yara iyileşmesinde dezenfeksiyon'dan sonra en önemli prensib yara dudaklarını birbirine gerginlik olmadan yaklaştırmak ve bunu sağlarken de sağlıklı dokunun kanlanmasının bozulmamasına özen göstermektir. Oysaki klips sünnetinde dokuyu sıkıştırarak kanlanmayan bir nekrotik hat, yani ölü doku hattı oluşturulur. Bu nedenle bu teknik penis gibi hassasiyetinin çok önemli olduğu bir organda kalınca çocuğun ileriki cinsel fonksiyonlarını etkilemese bile cerrahi sünnet yapmak varken kabul edilebilir bir uygulama değildir. Tabi bu benim şahsi görüşüm. Özetlenek olursa sünnette her iki tekniğin avantajları ve dezavantajları olsa da sünneti yapacak cerrahın tercihine ve tecrübesine göre sünnet tekniğine karar vermek en doğru yaklaşımdır.
facebook
instagram
instagram